Ülseratif kolit, kalın bağırsağın kronik bir hastalığı olup, kolon iç yüzeyinde ki mukozanın iltihaplanması ve küçük açık yaralar veya ülserler geliştirmesi ile giden bir hastalıktır.
Bu durum, bağışıklık sisteminizin aşırı aktif tepkisinin sonucudur. Dolayasıyla otoimmun bir hastalıktır.
Ülseratif kolit hastaları, hastalığın belirtilerinin hafif olduğu dönemler veya hiç belirti göstermedikleri (remisyon) dönemleri ve hastalığın belirtilerinin rahatsız edici olduğu alevlenme dönemlerini süreç içerisinde yaşarlar.
En yaygın olarak ülseratif kolitin belirtileri :
Ülseratif kolitli kişiler, bağırsakla ilgili olmayan başka belirtiler de gösterebilir. Bunlar:
Bazen önemli besinlerin emilim bozukluğu meydana gelebilir.
Ülseratif kolitli birçok kişi çoğu zaman kendini iyi hisseder ve herhangi bir belirti göstermez. Bu, hastalığın şu anda 'aktif' olmadığı veya remisyonda olduğu söylenebileceği anlamına gelir. Hastalık alevlendiğinde ve belritilere neden olduğunda, buna nüks denir.
Çoğu zaman hastalığın nüks etmesi için bir etken tespit edilemez. Ancak bazı insanlar stres, enfeksiyonlar, bazı ilaçlar veya belirli yiyeceklerin hastalığın belirtileri tetikleyebileceğini fark eder. Bunların hiçbirinin hastalığın nedeni olmadığı unutulmamalıdır.
Enflamasyonun kalın bağırsakta nerede meydana geldiğine bağlı olarak ülseratif kolit de şu şekilde adlandırılabilir:
Tüm kolonun veya neden belli bir kısmının etkilendiğine dair elimizde şu an hiç bir veri yok.
Ülseratif kolit ile Crohn hastalığı arasında ayrım yapmak bazen zor olabilir, özellikle erken evrelerde, çünkü belirteleri çok benzer.
İkisi arasındaki en büyük fark aşağıdakileri içerir.
Ülseratif kolit her yaştan insanı etkiler, ancak genellikle 15 ila 30 yaşları arasında başlar. Ancak 50 ile 70 yaş aralığında görülme sıklığında ufak bir artış yaşanır.
Ülseratif kolit çocuklarda nadir görülmesine rağmen, tedavi edilmediği takdirde yetişkinlere göre gecikmiş büyüme gibi daha şiddetli etkilere sahip olabilir.
Ülseratif kolitli yakın bir aile üyesine sahip olmak, sizin hastalığa yakalanma riskinizi artırır.
Ne yazık ki, yoğun araştırmalara rağmen nedeni hala bilinmemektedir. Önerilen nedensel faktörler şunları içerir:
Hastalığın gelişimibe Tek bir faktörün neden olduğu düşünülmemektedir. Bir çok faktörün etkileşimi ile hastalığın oluştuğu düşünülmektedir. Psikolojik stres ve gıda alerjilerinin hastalığın gelişiminde rol oynadığı düşünülmemektedir.
Bu makaleyi yararli buldunuz mu?