Tietze Sendromu

Tietze Sendromu nedir ?

Tietze Sendromu, genellikle göğüs ağrısı şikayeti ile birlikte giden göğüs kemiği (Sternum) çevresindeki kas ve eklem dokusunun iltihabıdır. Genellikle 40 yaş altında ki insanları etkileyen bir hastalıktır. Ancak her yaş gurubunda görülebilir.

Kostokondral eklemi oluşturan kıkırdağın iltihaplanma durumuna Tietze Sendromu veya Kostokondrit adı verilmektedir. Ancak kostokondrit hastalığında eklem üzerinde şişlik olmaz. Bu şekilde klinik olarak ayrılır. Tietze sendromuna göre çok daha sık görülür.

Kostokondrit eklemi kaburgaları ve göğüs kemiğini (sternum) birbirine bağlar. Bu bağlantı noktasına kostokondral bileşke adı verilir. Resimde kırmızı noktalar ile gösterilen bölüm kaburgaların sternuma birleştiği kısımı göstermektedir.

Tietze Sendromu genelde üst kaburgaları, özellikle de ikinci veya üçüncü kaburgayı etkilemektedir Kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Hastalığın ana belirtisi bıçak saplanır tarzda batıcı göğüs ağrısıdır. Özelikle parmakla ağrının olduğu bölgeye basıldığında ağrı daha şiddetlenir (palpasyonla hassasiyet).

Fakat bununla birlikte üst kaburgalar çevresinde de ağrı hissedilebilir. Genellikle göğsün tek tarafı tutulur.Etkilenen kaburga kıkırdağı iltihaplanır ve ağrıya sebep olur. Tietze sendromunun ağrısı ani başlar ve kademeli olarak ilerler.

Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte kaburgaların ufak travmaları sonucunda meydana geldiği düşünülmektedir. Ufak travmalara ise öksürük, şiddetli kusma, sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, ağır fiziksel egzersizler, yaralanma veya travmalar örnek verilebilir.

Tietze Sendromu Nasıl Oluşur?

Tietze Sendromuna neden olan etkenler net olarak bilinmemekle birlikte öksürük nöbetleri ve solunum sistemi enfeksiyonları bu sendromun oluşmasını tetiklemektedir. Bölgeye doğrudan bir travmanın etki etmesi, kostokondral eklemin iltihaplanmasına neden olabilmektedir.

Tietze Sendromunun gerçek nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Fakat Tietze Sendromunun gelişme riskini artırabilecek bazı faktörler şunlardır;

• Göğüse doğrudan bir darbe alınması, yaralanması
• Hapşırma, öksürme ve kusma gibi göğüs darbelerine neden olan stres tietze sendromunun gelişme riskini artırmaktadır. Hatta içten kahkaha atıldığında tietze sendromunun gelişebildiği bilinmektedir. Çok şiddetli kahka atmak da göğüs kaburgalarında mikro kırıklara neden olup bu hastalığı ortaya çıkarabilmektedir.
• Psikolojik stres, Tietze Sendromu belirtilerini şiddetlendirebilir, ama doğrudan bir neden olarak kabul edilmemektedir.
• Göğüs bölgesine radyasyon tedavisi gören hastalar, tedaviden kısa bir süre sonra ya da yıllar sonra bu sendromu sık olarak yaşayabilmektedirler. Bu sendromu gençlerde yetişkinlere oranla daha fazla görülmektedir.

Tietze Sendromunun Belirtileri Nelerdir?

Tietze Sendromunun başlıca belirtileri, üst kaburgalar ve kıkırdak çevresinde görülen lokalize ağrı ve şişliktir. Bu semptomlar öksürme ve hapşırma hallerinde daha da şiddetlenebilmektedir. Diğer görülen belirtiler ise şu şekildedir;

• Bıçak sağlanır tarzda Şiddetli Göğüs Ağrısı
• Göğüs bölgesinde Uyuşma ve kas Spazmı
• Bazı durumlarda ağrı omuz, boyun ve kolları etkileyecek şekilde yayılabilir
• Kaslarda sertlik
• Ağrının olduğu bölgeye palpasyonla yani parmak ile bastığınız zaman ağrının şiddetlenmesi.
  

Nasıl tedavi edilir?

Kostokondrit genellikle kendi kendine iyileşir. Belirli bir süre aşırı ezgerzsizden kaçınmak ve istirahat ile hastalık ek bir tedavi görmeden iyileşebilir.

Ancak kostokondrit bir çok önemli hastalığın ( Örneğin, Kalp Krizi )  gösterdiği belirtileri benzer şekilde gösterdiği için doktorunuz tarafından ekg, laboratuvar testleri ve akciğer grafileri gibi ek testler mutlaka istenir.

Ayrıca şu şekilde hastalığın belirtilerini şu şekilde hafifletebilirsiniz:

• Yorucu aktivitelerden kaçınmak
• Bölgesel olarak ağrıyan kısıma sıcak su paketleri uygulamak
• Hafif fizik tedavi egzersizleri bölgeye göre hafif germe egzersizleri
• Parasatemol içeren ağrı kesiciler kullanmak.

Doktorunuz, belirtilerinizin hafiflemediği durumlarda, eklem içine kortikosteroid enjeksiyonları önerebilir veya başka ilaçlar reçete edebilir.

Ağrının geçmediği ve yaşam standartlarını etkilediği durumlarda Transkutanöz elektriksel sinir stimülasyonu ile ağrının giderilmesi düşünülebilir. Ancak bu tedavi şeklinin etkinliği konusunda tartışmalar mevcuttur.